Evrim teorisi, canlılığı “ilkelden gelişmişe” doğru bir sıralamaya yerleştirmeye çalıştığı için, bakterilerin “ilkel” hücreler olduğunu, çok hücreli canlıların ise bu hücrelerden evrimleştiğini varsaymaktadır. Ancak tek hücreli canlılar hiç de “ilkel” değildir. Tam tersine bir bakteri inceleyenleri hayrete düşürecek karmaşıklıkta bir yapıya sahiptir. Örneğin;

Bir bakterinin 2.000 civarında geni vardır. Her bir gen ise 100 kadar harf, diğer bir deyişle şifre içermektedir. Bu da bakterinin DNA’sındaki bilginin en az 2 milyon harf uzunluğunda olması demektir. Bu hesaba göre tek bir bakterinin DNA’sının içerdiği bilgi, her biri 100 bin kelimelik 20 romana denktir.

Evrim teorisinin iddiasının kabul edilebilmesi için, mutasyonların canlıların genetik bilgisini geliştirmeleri, bu bilgiye yeni bilgiler eklemeleri gerekmektedir. Söz gelimi bir sürüngenin DNA’sına isabet eden mutasyonlar, bu sürüngenin DNA’sına kanatla ilgili bilgileri eklemeli ve böylece bu sürüngen kanatlanarak uçabilmelidir.

Oysa bugüne kadar gözlemlenmiş tek bir “genetik bilgi geliştirici”, faydalı bir mutasyon yoktur. Mutasyonlar çoğu zaman kalıtsal hastalıklara, sakatlıklara ve ölümcül biyolojik hasarlara neden olurlar.

Darwin 1882de öldü. Dolayısıyla elektron mikroskobu, DNA, gen, kromozom, nükleotit, organik bazlar (A-T-C-G) ve Mendel kanunlarından hiçbir zaman haberi olmadı. Bu açıdan şahsen kendisini talihsiz olarak buluyorum, kısacası Dünyaya 150 sene erken gelmiş.

evrimin olmadığına başka gerçek hayattan örnek verecek olursak;

Arabamın parçalarının kendi içindeki bozukluğu anlayıp kendi kendisini tamir etmesi veya ihtiyaç duyulan ABS ESP gibi donanımları geliştirmesi için kendi atomik boyutunda çözümler üretmesini olası saymalıyız demek ister darwin ama nerde bende o araba para ödeyip duruyoruz tamire bakıma .

tek hücreliler her nasılsa katirlyon üzeri katirilyon atomu organize çalışıp her şeye dönüşmüş demek.
ATOMLARIN AKILLARI VAR ÖYLE Mİ?

‘Yaratılanların en şereflisi “İnsandır” ‘ ayeti bu saçmalığı çürüten delillerdendir… Burada şerefliden kasıt aklı olan, iradesiyle doğruyu bulan ve iradesiyle yaşama anlamları bahsedilmektedir. Bu ayete inat insan kendisini aşağılarcasına ilkellikten gelişmişliğe doğru evrimleştiğini ve hatta maymundan geldiği gibi bir çok saçma evirim teorileri kendine yakıştırması asıl ilkelliktir.

Evrim teorisinde bile bir “varolma” söz konusudur… Dünya’da iki tür varolma mevcuttur… 1.’si yoktan varolma yani Bir yaratıcının, gücünün simgesi olarak, varlığının kanıtı olarak olmayanı yoktan yaratması; 2.’si ise herşeyin bir tesadüf sonucu etki-tepki içinde kendiliğinden varolması…

İlk olarak Dünya’da varolanların ilkel bir hücreden sonra da delişerek bugünkü özelliklere gelmesi evrimi kısaca açıklamaktadır…

Peki evrim teoreminde tesadüf neyin açıklayıcısı?

Varsayalım ki evrimleşip bugünlere geldik… Neden kendi yiyeceğimizi biz evrimleşmiş insanlar hazırlıyor? Niçin çalışıyoruz? Ve neden düşünüyoruz? Bırakalım bizim zihnimizin gücü ve güçten meydana gelen dalgalar dünyada bulunan atomlara sinyal göndersin ve ilkellikten evrimleşerek ihtiyacımız olanlar önümüze gelsin. Tesadüfen oluşup gelsin…

Ya da bunu vüsudumuzdaki evrimleşmiş hücreler düşünsün ve bizlere gerekli olan vitaminleri kendileri oluştursun…

Saydığım tüm örneklerin hepsi tesadüf olabilmesi gereken fakat o tesadüfleri kendi çabamızla ve aklımızla biz yaptığımız için o tesadüfler bizim eserimiz oluyor… Yani hayattaki en basit tesadüflerle oluşabilecek kendi yediğimiz yemek, içtiğimiz sigara, giydiğimiz giysiler bile bir tesadüf sonucu değil bizim kendi irademiz doğrultusunda ihitiyacımızı gidermek için ve aklımızı kullanarak yaptığımız eserler olarak ortaya çıkıyor… Peki bu olaya ne denir? İnsanın aklıyla yaptığı eserler onun cüzi yaratıcılığıdır…

Bizim cüzi (sınırlı) yaratıcılığımız ancak kendi ihtiyaçlarımızı gidermekte ise irademiz dışındaki hayvanların veya tüm kainatın ihtiyaçlarını hangi yaratıcı gidermektedir? Eğer yaratıcı yok sadece tesadüfler olsaydı neden biz tesadüfler nedeniyle doymuyor veya ihtiyacımız giderilmiyor?

İşte biz ve irademiz dışındakilerin Külli (sınırsız) Yaratıcısı hiç şüphesiz Allah’tır… Bizler Allah’ın Sınırsız iradesi ve onun yüceliğinin kanıtı olarak yaratıldık…

İşte tesadüfler ve bir çok kanıtı olmayan, ustaca kanıtlara dayandırılmaya çalışılan evrim teorisinin olmayacağı en yalın dille anlatıldı… Eğer sorunuz varsa buraya yazabilirsiniz…

Evrim Teorisi Araştırması İçi Kaynak : Darwin Evrim Teorisi Kitabı

eSerdaR Hakkında

By eserdar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: Content is protected !!